be short Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • be short
    (s.t.) (birinde) (bir şey) (belirli bir miktarda) eksik olmak; (belirli bir miktarı) çıkıştıramamak: I´m short five books. Bende beş kitap eksik. He´s one man short. Bir adamı eksik. He´s two million liras short. İki milyon lirayı çıkıştıramıyor.
  • be short for
    (belirli bir şeyin) kısaltması/kısası olmak.
  • be short of
    1. (varolan şeyler/birileri) kâfi gelmemek, yetmemek, eksik olmak: We´re short of cups. Fincanlarımız kâfi değil. 2. (bir yerden) (belirli bir uzaklıkta) bulunmak: We were twenty kilometers short of the coast. Sahilden yirmi kilometre uzaktaydık.
  • be short on
    1. (bir giysi) (birine) kısa gelmek. 2. (belirli bir konuda) birinin eksikliği olmak: He´s short on smarts. Onda pek kafa yok.